28 Şubat 2012 Salı

Gazete okuru, Türk-Kürt ayrışmasına inanmıyor





İLYAS KOÇ İSTANBUL 10.02.2011

Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu, Türk-Kürt ilişkisini gazete okurluğu temelinde inceleyen önemli bir araştırma yaptı. Zaman, Hürriyet ve Cumhuriyet Gazetesi okurları üzerinde yapılan anket, tartışmaların aksine Türkiye'de etnik kimlik ayrışmasının yükselmediğini ortaya koydu.

Türkler ile Kürtler arasındaki sosyal mesafeyi ölçmek ve farklı gazete okurları arasında tutum farklarını göstermek amacıyla yapılan araştırmadan önemli sonuçlar çıktı. Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu'nun gerçekleştirdiği araştırma, 829 okurun katılımıyla Mart 2010 döneminde gerçekleştirildi. Araştırma, son dönemdeki tartışmaların aksine Türkiye'de etnik kimlik ayrışmasının yükselmediği sonucunu ortaya koydu. Anket, okurların, Kürt sorununun demokrasi ve insan haklarının iyileştirilmesiyle çözüleceğine inandığını gösterdi.





Zaman, Hürriyet ve Cumhuriyet Gazetesi okurlarının etnik kimliklere ilişkin tavırlarını ölçen araştırma, 'Kırılan Kalıplar 2: Kültürlerarası İletişim, Çokkültürlülük' adıyla kitap olarak yayımlandı. Araştırmada, okurlara sorulan sorular 5 üzerinden değerlendirildi. Buna göre "Kürtlerle Türkler bin yıldır kardeştir" ifadesi Zaman Gazetesi okurları tarafından net bir şekilde kabul gördü. Aynı soru için Hürriyet ve Cumhuriyet Gazetesi okurları kabule yakın görüş sundu. Yine "Az sayıda bölücü örgüt üyesi dışında Kürtler Türkiye'ye sadıktır" görüşü Zaman okurlarınca desteklenirken diğer iki gazete okurlarının kanaatleri kabul ile ret arasında değişti. "Kürt sorununun çözümü için ekonomik ve sosyal iyileştirmelerin yanı sıra demokrasi ve insan hakları konusunda da adımlar atılmalıdır" görüşüne en güçlü desteği Zaman okuru verdi. Cumhuriyet ve Hürriyet okuru da bu görüşe katıldı.

Araştırmada, Kürtlere yönelik olumlu siyasal tutumu en fazla sahiplenen Zaman okuru oldu. Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu, bu durumu, Zaman Gazetesi'nin çokkültürlülüğü destekleyen bir yayın politikası içinde olmasına bağlıyor. Bu bağlamda Zaman'ın, ilettiği mesajların niteliğinin etkili olduğunu vurguluyor: "Araştırma, Türklerin Kürtlere yönelik sosyal mesafe düzeyini tespite yönelerek toplumun nereye evrilebileceğine dair bir fotoğraf çekiyor."
Çalışmada 'Kürt kimlikli biriyle yakın dost olma' fikri Zaman okuru (4,06) tarafından
desteklenirken, Hürriyet (3,81) ve Cumhuriyet (3,90) okurları tarafından da benimseniyor. 'Bir Kürt'ü evimde misafir edebilirim' ifadesine Zaman okuru (4,09) katılırken, Cumhuriyet (3,93) ve Hürriyet (3,88) okurları daha mesafeli yaklaşıyor. "Kürtler Türkiye'nin ayrılmaz parçasıdır" görüşünü, Zaman (3,90) ve Cumhuriyet okurları (3,81) benimserken Hürriyet okuru (3,54) kanaate yakın duruyor. "Bir Kürt'ün, yaşadığım ilin belediye başkanı olmasından rahatsız olmam" ifadesi Zaman okurlarınca (3,54) kabule yakın ancak Cumhuriyet (3,24) ve Hürriyet okuru (3,12) tarafından nötr düzeyde kalıyor.

Ankette gazetelerin okunurluk oranları da belirlendi. Buna göre muhafazakâr/sağ değerlere sahip yayın organı olarak kabul gören Zaman'ın oranı yüzde 36,8. Merkez basın olarak tanımlanan Hürriyet okurluğu yüzde 37,3, ulusalcı/sol çizgide konumlanan Cumhuriyet okurluğu ise yüzdesi 25,9. Her gün okunma oranında Zaman yüzde 50,2 ile ilk sırada. Cumhuriyet yüzde 34,4 ve Hürriyet yüzde 35,3'lük bir düzeyde. 'Sıklıkla' okunma oranlarına bakıldığında ise Cumhuriyet yüzde 65,6 ile en yüksek değere sahip. Onu Hürriyet (64,7) ve Zaman (49,8) takip ediyor.



Okur, Zaman'ın tarafsızlığına inanıyor

Araştırmanın bir diğer konusu ise okurların, gazetelerinin Kürtlerle ilgili yayın politikasını nasıl bulduğuna ilişkin. Bu çerçevede Zaman (3,44), Cumhuriyet (3,31) ve Hürriyet okurları (3,12), gazetelerinin Kürtlerle ilgili haber ve yorumları tarafsız verme eğiliminde olduğunu düşünüyor. Doç. Dr. Uslu'ya göre okur, gazetelerdeki haber ve yorumlar aracılığıyla bilgileniyor ancak gazetesinin Kürtlere yönelik yaklaşımıyla paralel tercihlerde bulunmuyor.



Farklılıklar değil, demokratik haklar önde

Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu, Türkiye'de yıllarca tüm kimliklerin adeta bir 'eritme tavasına' konulduğunu vurguluyor. Uslu'ya göre bugün, toplumdaki her unsurun, demokratik hak taleplerinin inkâr edilmesine gerek kalmaksızın özgürce yer aldığı bir toplum yapısına yöneliniyor. Uslu, araştırmasında farklı gazete okurları nezdinde Kürt kimliğine yönelik düşmanca refleksler tespit edilmediğini söylüyor.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder